• Octave

  • A Painter Behind the Curtain

  • Blue Sky Complex

  • Ikemen Girl to Hakoiri Girl

  • 1
  • 2

Klişeler Tadımız Tuzumuz mu?

Erkekler ağlamaz, sil gözyaşını/ Kaçırma gözlerini benden suçlu suçlu…

Ha, ne diyordum? Dinlediğim parçanın dizelerini yazmışım birden! Klişelerle ilgili konuşmak istedim bu yazımda. Yazılarımda sevdiğim parçaların dizelerini kullanma klişesini seviyorum nedense, bu dizelerde anlatılanlar, genellikle yaşadıklarımıza tercüman oluyor. Satır aralarında kullanmak için alıntıladığımız dizeler, anlattıklarımızla örtüşürse çoğu zaman ortaya okumaktan sıkılmayacağımız yazılar çıkartabilir; bundan vazgeçmeyi düşünmüyorum açıkçası, yerinde kullanılan bir dizeyle taşı gediğine oturtmak pekala mümkündür. Atasözü ve deyim kullanmayı sevmeyenlerin de yazılarını ilgi çekici hale getirmelerinin alternatif bir yöntemidir bana göre.

Sinemamızda, dizilerimizde kullanılan bir klişenin başıma geleceğini tahmin edemezdim. Geçenlerde ateş, boğaz ağrısı ve halsizlik şikâyetiyle gecenin bir vakti acile gittim. Ateşimi ölçüp boğazımı ve kulağımı kontrol eden pratisyen, derdimi şıp diye çözmüştü. Boğazımın iki yanında bulunan şerefsiz korumalarım, isyan bayraklarını çekip şişmişler. Doktor şişen bu şerefsizlere antibiyotiği reçete ediverdi hemen! Covidden tırstığım için de bir test istedim, benim istememle olmayan bu testi yapmaları için hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması lazımmış. Israrcı olduğum için akciğer grafiğimi görüp sonuçları değerlendirmesi gerektiğini söyledi doktor. Virüs, akciğerin belirli bir bölgesine yerleştiği için röntgen istiyorlarmış. Neyse, çekilen röntgen sonucum, sisteme düşünce muayene odasına çağrıldım tekrar. Röntgen sonucumu değerlendirmek için bilgisayarından dosyamı açtı. Sigara içip içmediğimi sordu. İçmediğimi söyleyince de pasif içici olabilirsiniz dedi. Ekranda gördüğüm akciğer, sigara kullanımından kaynaklanan lekelere sahipti. İlaçlarımı reçete ederken SGK’nız yok sanırım, ilaçlarınızı yazamıyorum deyince şaşırdım. Düzenli bir şekilde sağlık sigortamı yatırırım sonuçta. Yanlışınız olmasın, primlerimi düzenli yatırırım deyince adımı ve soyadımı sorup tekrar sisteme girdi ve ilaçlarımı yazdıktan sonra da kusura bakmayın, röntgenleri karıştırdım deyince dumur oldum. Neyse ki akciğerlerim temiz çıktı, sizde Covid yok deyip gönderdi. Bu hatasından dolayı hastane başhekimine ve bakanlığa şikâyet ederdim doktoru da, uğraşmak istemedim. Bu kararımdan da pişman oldum açıkçası, röntgenlerin karışma olayı tehlikelidir. Her insan hata yapabilir de doktor hataları ölümle sonuçlanabiliyor.

Top, yuvarlak, ibne, tekerlek, karı kılıklı gibi hakaret içeren sözcüklerin kullanımını sıradanlaştırmışız ne yazık ki. Ataerkil düzende yetişen erkekler(!) bu sözcüklerle hakaret etmeyi severler. Bu sözcükleri ulu orta kullansınlar ki toplum tarafından erkekliklerine laf gelmesin. Kapalı kapılar ardındaysa fantezilerini süslemek için eşcinsellerle ya da trans bireylerle olduklarınıysa hiç duymadık, bilmiyoruz zaten! Neyse, bu tarz hakaretlerin erkekler tarafından kullanılmasına alışsak da kadınların ağızlarından çıkmasıysa tuhaf oluyor. Ülkemizdeki eşcinsel ve trans bireyler zaten yeterince sorun yaşıyor. Empati gücü yüksek olan kadınların da benzer sorunlar yaşadıklarını çoğumuz biliyoruz. Kadınların destekleri, özellikle de eşcinsel erkekler için çok önemliyken onlar tarafından aşağılanmak… Ataerkil düzenin çürümüş düşünceleriyle yetiştirildikleri için kızamıyorum da kadınlara. Duygu Asena haykırmıştı eserinde: KADININ ADI YOKKK… Sadece kadının değil ülkemizde eşcinsel erkeklerin de adı yok. Ataerkil düzenin devam ettiricileri, şiddetle karşı çıkıyorlar internete. Bunun nedeni de çok açık: Hakimiyetlerini yitiriyorlar.

Bir başka klişemizde de iş bulamayanlara ya da işten çıkarılanlara verilen tepkiler var. Sözleşmemiz bitince çalıştığım kurum bir kuru teşekkürle kapının önüne koyuverdi beni ve diğer çalışanları. Çalıştığım süre boyunca tırnaklarını pençelerinde tutan çok sevdiklerim(!) karga sesleriyle ötmeye başladılar. Boşuna okudun, ekmeğini taştan çıkarmalısın, biz olmasak ne yapacaksın, hayat zor, kimse sana kuru ekmek vermez, KPSS çalış ve atan, biz bu yaşımızda çalışıyoruz… Bir soluklanın, dinlenin, teker teker gelin bari. Bünyem çoklu darbe almaya alışkın değil! Bu manyakların içinden sağ salim çıkmayı başardım. Anka gibi küllerimden yeniden doğdum. Sıkıntılarımı yakıp da küllerimden yeniden doğabiliyorsam sanırım güçlü biriyim. Hayalini kurduğum vücuda spor sayesinde kavuşursam eğer sırtıma hoş bir anka kuşu dövmesi yaptırmayı düşünüyorum. Çabalarımın sonucunu alırsam ödülü de hak ederim, anka kuşu dövmesi bana tuzlu da gelse bu düşüncemden vazgeçmeyi düşünmüyorum. İstediğim vücut ve anka kuşu dövmesi içinse çalıştırıcımın talimatlarını dikkate alıp ağırlıklarla dost olmam gerekiyor. Diyeti de bozmamalıyım, en zoru da bu ya, neyse!

Temizlikten bunalanlar var mı aranızda, a dostlar? Temizlikten nefret ediyorum cümlelerini duyar gibiyim. Normalde hijyenik temizliğe dikkat etmeye çalışırım. Evde birazcık(!) dağınık olsam da temizliğin bilincindeyim. Ağızlarından çıkardıkları sakızı tekrar çiğnemek üzere sağa sola yapıştıran bizimkiler temiz olduklarını söylerler boyuna. Temiz olduklarını kanıtlamak için de evin değişik bölgelerine deterjanları, ultra güçlü çamaşır sularını, yağ sökücüleri ve yüzey parlatıcıları boca etmekten çekinmezler. Zehir saçan bu maddelerin kokularından beyin hücrelerim yok oldu resmen!

Hava çok sıcak olduğu için evimizin bütün kapıları ve pencereleri açılır genelde, bunun sonucunda da dışarının tozu ve pisliği dolar eve. Boyun fıtığından muzdarip olan evimizin hanım ağası da günlük tartışır benle. Yardımcım yok, temizlik yapamıyorum, bana yardım etmiyorsun diyerek elime önce elektrikli süpürgeyi verip evin tozunu aldırır, sonrasındaysa vileda sopasını elime tutuşturur. Bir kova suyun içine de eline geçen bütün temizlik malzemelerini doldurup günlük sildirir koca evi. Haklı olarak tartışırım bu konuyu, her gün ev silmek resmen delirtir insanı. Kendi keyifleri için kapı, pencere açılır, ceremesini de ben çekerim. Evdekilere de bir şey demek istemiyorum. Kar gibi gömlek ve çarşaf elde etmek için milyonlarca litre çamaşır suyu kullanan manyak Ayşe teyzeler kulübünün gizli üyesi olan bu kadınlardan tırsmıyor değilim! Temizlik hastası olan bu insanların hastalıklarıyla övünmeleri ve işi sidik yarışına döndürmeleri de ayrı bir klişemizdir.

Vücudunuzun herhangi bir yeri ağrıdığında cömertçe hap ikram eden tek toplum biziz sanırım. Amcalar, teyzeler duyun sesimi! Antibiyotikler, kas gevşeticiler, ağrı kesiciler ikram edilmez kimseye. Cömertliğinizi takdir etsem de ikramlık ilaçlarınızı kabul etmem. Verdikleri ilaçları içmediğimiz zaman küsen, beni sevmiyor musun diye gönül koyanlardan da uzak duruyorum bu arada. Canım ülkemde herkes doktor olduğu için ilaç dağıtmakta bir sorun görmüyorlar!

Sosyal medya klişesine değinmesem olmaz. Kullandığım Facebook hesabıma arkadaşlık istekleri gelir. İstek gönderen kişiyi incelerim, muhtemelen listemdeki başka bir kişinin ortak arkadaşıdır, eklerim. Eklediğim kişiyi tanımak doğal hakkımdır, tanışma amacıyla sohbet başlatmak isterim; ama mesajlarıma dönmezler. Bu durum da sanırım bizim ülkemize özgü bir şey. Ulan manyak, madem benle sohbet etmeyeceksin, o zaman beni neden ekledin!?

Giyime ve kuşama karışan amca ve yengelerden tutun da eşimizle nasıl sevişeceğimiz yönünde direktif veren uzmanlara kadar çok fazla klişe durumla karşı karşıya geliyoruz yaşamımızda. Japon mangakaların Türkiye’yi sosyolojik açıdan inceleyip de manga ve animelerine bir an önce malzeme yapmasını isterdim. Tadına doyum olmaz soft ve hard yaoi, yuri mangalar çıkardı ortaya. Sizleri projelerle baş başa bırakıp başka bir yazıda görüşmek üzere diyerek perdeyi kapatıyorum.

Yagami

 

17 EYLÜL PERŞEMBE

School Zone 1
(Çeviri: Susano'o Düzenleme: Shinka)

Perfect Kareshi 6
(Çeviri: Vanoim Düzenleme: Willjace)

Brothers 11
(Çeviri: Blondie Düzenleme: Willjace)

Ameiro Paradox Drop 12
(Çeviri:
Yankami Düzenleme: Zeze Temizleme: Willjace)

Saezuru Tori wa Habatakanai 41
(Çeviri:
Shinkaron Düzenleme: Zeze)

Super Lovers Booklet 9
(Çeviri:
Blondie Düzenleme: Willjace)

19 Tian 334-335
(Çeviri:
Shinka Düzenleme: Zeze)

 

 

 

 

Kategori: Güncel Yazıları